Yalın Startup

Mustafa eren
5 min readDec 26, 2020

--

Yalın Startup adını, Taiichi Ohno ve Shigeo Shingo’nun Toyota’da geliştirdiği yalın üretim devriminden almıştır. Yalın düşünce tedarik zincirlerinin üretim sistemlerinin işleyiş biçimini radikal bir şekilde değiştirdi. İlkeleri arasında işçilerin bilgi ve yaratıcılıklarını kullanmak, üretim parti büyüklüğünü küçültmek, tam zamanında üretim ve stok kontrolü ve çevrim zamanın hızlandırmak yer alır. Yalın Startup bu fikirleri girişimcilik şartlarına adapte ederken, girişimcilerin kendi ilerlemelerini farklı bir şekilde değerlendirmeleri için bir öneri su- nar. Üretimdeki ilerleme yüksek kalite fiziki ürünlerin üretimiyle ölçülür. Yalın Startup, doğrulanmış öğrenme olarak adlandırılan, başka bir ilerleme birimi kullanır. Elimizdeki bilimsel öğrenme kıstasıyla, girişimciliği zehir eden tahribat kaynaklarını yok edilebilir.

Kapsamlı girişimcilik teorisi bir erken dönem girişimin tüm fonksiyonlarına hitap etmelidir: vizyon ve konsept, ürün geliştirme, pazarlama ve satış, büyüme, ortaklıklar ve dağıtım ve yapısal ve organizasyonel dizayn. Olağanüstü belirsiz bir ortamda ilerlemeyi ölçecek bir metot sunmalıdır. Sürece yatırım yapılıp yapılmayacağı, bu yatırımın ne zaman yapılacağı; biçimlendirme, planlama altyapı kurma; ne zaman yalnız olunacağı, ne zaman ortaklığa gi- dileceği; bir geribildirimin hangi hallerde dikkate alınacağı veya hangi hallerde vizyona bağlı kalınacağı ve büyüyen bir şirkete nasıl ve ne zaman yatırım yapılacağı gibi kararlarda girişimciye net bir yol haritası sunabilmelidir. Bilhassa girişimcilerin test edilebilir tahminlerde bulunabilmesine imkan tanımalıdır.

Henry Ford tüm zamanların en başarılı ve en ünlü girişimcilerinden birisidir. Yönetim fikrinin gelişiminin ilk günlerden itibaren araba tarihiyle bir olduğunu düşünürsek, arabayı startup için metafor olarak kullanmak yanlış olmayacaktır. İçten yanmalı araba motoru, iki önemli ve birbirinden farklı geri besleme döngüsüyle çalışır. Geri besleme döngülerinden biri motorun en derinindedir. Henry Ford ünlü bir CEO olmasından önce bir mühendisti. Günlerini ve gecelerini, garajda motor silindirlerini harekete geçirecek kusursuz bir mekanik üzerinde çalışarak geçiriyordu. Silindirin içindeki her bir küçük patlama tekerleklerin denemesi için gerekli çekme kuvvetini ortaya çıkarırken aynı zamanda bir sonraki patlamayı da ateşler. Eğer bu geri besleme döngüsünün zamanlaması dakik bir şekilde ayarlanmazsa motor öksürür ve arızalanır. Startupların da, ‘büyüme motoru’ olarak adlandırılan benzer bir motoru vardır. Startuplar için pazarlar ve müşteriler çeşitlilik arz eder. Bir oyuncak şirketi, bir danışmanlık firması ve bir üretim tesisinin ortak bir yanı yokmuş gibi görünür ama, ileride göreceğimiz üzere, aynı büyüme motoruyla çalışırlar. Ürünün her yeni versiyonu, her yeni versiyonu ve her yeni pazarlama programı, bu büyüme motorunu geliştirmek için yapılan bir atılımdır. Henry Fordun garajındaki çalışmalarında olduğu gibi, bu değişikliklerin hepsi geliştirme olmayacaktır. Yeni ürün geliştirme süreci dura kalka ilerler. Bir startup’ ın zamanının büyük çoğunluğu ürün, pazarlama ya da operasyonlarda geliştirme yaparak motoru ayarlamakla geçer. Otomobildeki diğer geri besleme döngüsü sürücüyle direksiyon arasındadır. Bu geri besleme o kadar hızlı ve otomatiktir ki çoğu zaman bunu düşünmeden yaparız, araba sürmeyi diğer ulaşım şekillerinden ayıran şey de bu yön verme işidir. Eğer eviniz ve işiniz arasında her gün ayna yolu gidip geliyorsanız, muhtemelen yolu o kadar iyi biliyorsunuzdur ki, o yolda elleriniz size kendi ahenkleriyle yön veriyordur. Neredeyse bu yolda gözünüz kapalı bile gidebilirsiniz. Ne var ki gözünüz kapalı olarak işinize nasıl gittiğiniz sorulduğu taktirde, bunu imkansız bulursunuz. Durup düşününce, sürüşün koreografisi son derece karmaşık gelir. Tam tersine, bir roketin yol alması tam da böyle bir planlama gerektirir. Kalkış için gerekli her şeyin katı kurallarla yapılması gerekir. Kalkışta yapılan küçücük bir hata kilometrelerce sonra feci sonuçlar doğurabilir. Maalesef, pek çok startup’ın iş planı araba kullanmaktan daha çok roket fırlatmak için yapılmış gibi görünmektedir. Atılması gereken adımlar ve beklenen sonuçlar en ince detayına kadar tanımlanır ve roket fırlatmayı planlarcasına, tahminlerde yapılacak hatalar feci sonuçlar doğuracakmış gibi kurgulanır.

Yalın Startup metodu, size bir startup’ın nasıl sürüleceğini öğretmek için tasarlanmıştır. Çok fazla tahmine dayanan karışık planlar yapmak yerine, Yap-Ölç-Öğren geribildirim döngüsü adındaki direksiyonu kullanarak anlık ayarlamalar yapabilirsiniz. Bu yön verme sürecini kullanarak, pivot denilen keskin dönüşü yapmanın mı, yoksa mevcut yolunuzu korumanın mı zamanı olduğunu ya da buna ne zaman karar vermemiz gerektiğini öğrenebiliriz. Motorunuz bir kez hızlanmaya başlandığında, Yalın Startup işinizi maksimum ivmeyle ölçeklendirecek ve büyütecek metotları sunar. Sürüş boyunca, her zaman nereye gittiğinize dair net bir fikriniz vardır. Her zaman işinize gittiğiniz yoldaysanız, yolda bir sorun olduğu için da yanlış dönüş yaptığınız için yolunuzda ilerlemekten vazgeçmezsiniz. Varacağınız noktaya ulaşmaya odaklanmaya devam edersiniz. Startupların da akıllarında bir varış noktası, bir kutup yıldızı vardır: Gelişen ve dünyayı değiştirecek bir iş kurmaktır. Buna startup’ın vizyonu diye nitelendirilebilir. Startuplar bu vizyonu başarmak için iş modeli, ürün yol haritası ve müşterilerin kim olacağıyla ilgili fikirlerden oluşan bir strateji uygularlar. Ürün bu stratejinin çıktısıdır. Motoru ayarlamak olarak adlandırdığım optimizasyon süreci boyunca ürünler sürekli değişir. Stratejinin değişmesine (buna pivot deniyor) ise daha az sıklıkta ihtiyaç duyulur. Hepsini saran çok nadir değişir. Girişimciler kendilerini, startup’ı varmak istediği noktada görmeye adamışlardır. Her aksilik gitmek istediğimiz yere nasıl gideceğimizi öğrendiğimiz bir fırsattır. Gerçek hayatta, startup bir aktiviteler portföyüdür. Eşzamanlı olarak birçok şey gerçekleşir: Motor yeni müşteriler kazanmak ve eskilerine hizmet vermek üzere çalışır. Ürünümüzü, pazarlama ve operasyonlarımızı iyileştirmek için ayarlamalar yaparız. Pivot etmemize gerek olup olmadığına ya da ne zaman pivot edeceğimize dair kararlar vererek direksiyonumuzu kullanırız. Girişimciliğin zorluğu işte bu aktivitelerin hepsini dengeleyebilmekte yatıyor. En küçük startup bile inovasyon yapmaya çalışırken mevcut müşterisine destek vermek mücadelesiyle karşı karşıya kalmaktadır. En köklü şirket bile demode olmamak için inovasyona yatırım yapmak zorunda kalmaktadır. Girişimcilik yönetimdir.

YALIN STARTUP METODU

Yalın Startup’ın 5 prensibi şöyle:

1. Girişimciler her yerdedir. Startup olmak için garajda çalışmak zorunda değilsiniz. Benim startup tanımım çerçevesinde çalışan herkes girişimcidir: Son derece belirsiz bir ortamda, yeni ürün ve servisler geliştirmek üzere kurulmuş kurum. Bu demek oluyor ki girişimciler her yerdedir ve Yalın Startup yaklaşımı her büyüklükteki şirkette ve her sektörde kullanılabilir.

2. Girişimcilik yönetimdir. Startup bir ürün değil, bir kurumdur. Yani son derece belirsiz bir ortamda iş yapma şekline uygun olacak şekilde geliştirilmiş yeni bir yönetim anlayışı gerektirir. “Girişimci”, geleceğinin inovasyona dayalı olduğu modern şirketlerde unvan olmalıdır.

3. Doğrulanmış öğrenme. Startuplar sadece bir şey yapmak için değil, para kazanmak ve hatta müşterilere hizmet vermek için vardır. Sürdürülebilir bir iş kurmayı öğrenmek için vardır. Bu öğrenme, girişimcilerin vizyonlarının her bir unsurunu test edebilecekleri deneylerle bilimsel olarak doğrulanabilir.

4. Yap-Ölç-öğren. Startup’ın temel aktivitesi fikirleri ürüne dönüştürmek ve müşterilerin tepkilerini ölçmektir. Başarılı startup süreçleri bu geribildirim döngüsünü hızlı bir şekilde işletebilecek yetkinlikte olmalıdır.

5. İnovasyon muhasebesi. Girişimin çıktılarını geliştirmek ve yatırımcılar için değerli olmak için sıkıcı konulara da odaklanmak gerekir: İlerleme nasıl ölçülür, kilometre taşları nasıl belirlenir, işlerin öncelik sırası nasıl belirlenir?

Startuplar Neden Başarısız Oluyor?

Neden baktığımız her yerde başarısızlığa uğramış startuplar görüyoruz? İlk problem, iyi bir plan, sağlam bir strateji ve titizlikle yapılmış bir pazar araştırmasının cazibesi. Bunlar eskiden olası başarının göstergesiydiler. Startuplara da uygulanmak istendi ama olmadı çünkü startuplar belirsizlik içinde faaliyet gösteriyorlar. Startuplar müşterilerinin kim olduğunu, ürünlerinin nasıl olması gerektiğini bile bilmiyorlar. Eski yönetim metotları bunlarla başa çıkmaya uygun değil. Planlama ve tahminler ancak uzun ve istikrarlı bir geçmiş ve göreli olarak durağan bir ortamda doğru çıkabiliyor. Startuplar bunların hiçbirine sahip değil. İkinci problem ise, geleneksel yöntemlerin işe yaramadığını gören bazı girişimci ve yatırımcıların “Sadece Yap” anlayışını benimsemesi. Bu anlayış şöyle diyor; eğer problem yönetimse cevap kaostur. Buna hemen karşı çıkmam gerekirse, maalesef bu da işe yaramıyor. Startup gibi yıkıcı, inovatif ve kaotik bir şeyin yönetilebileceğine, daha doğrusu yönetilmek zorunda olduğuna inanmak sezgilere aykırı gelebilir. Çoğu kişi startupların dinamik ve heyecan verici, süreçler ve yönetimin ise sıkıcı ve anlamsız olduğunu düşünüyor. Ama esas heyecanlı olan startupların başarılı olduğunu ve dünyayı değiştirdiğini görmek. İnsanların yeni girişimlere getirdiği tutku, enerji ve vizyon ziyan olmaması gereken, çok değerli kaynaklar. Daha iyisini yapabiliriz ve yapmalıyız.

--

--